1xbetm.info hipas.info wiibet.com mariobet giriş restbetcdn.com
Bugun...

Fonksiyonel Hareket Zinde Yaşam

 Tarih: 17-03-2022 19:45:00
Eyüp Yıldız

Günümüz dünyası yani modern çağ diye ifade ettiğimiz ve içinde bulunduğumuz dilimi kapsayan zaman aslında dünya üzerinde hiçbir zaman olmadığı kadar insanı yanıltan bir simülasyon örneğidir.

İnsan fıtratına aykırı yaşayışın tavan yaptığı bu çağda insanlar giderek özlerinden uzaklaşmış durumdadır. 


Toplumlar elbette değişmeli yeniliklere ayak uydurmalı fakat değişim sırasında göz önünde bulundurulması gereken birçok nokta dikkate alınmalı.

Bu noktalardan en önemlisi ise yaşantılarıyla tecrübe edinmiş ve her zaman bilgelikleri ve fikirler ile toplumlara ışık tutan yaşlılarımız ve geleceğin teminatı olan çocuklarımız ve gençlerimiz.

Hiçbir millet yoktur ki onu yücelten değerleri ortaya çıkaran yaşlıları olmadan ve bu değerlerin bayrağını taşıyan gençlersiz bu işi başarabilmiş olsun.

Fakat üzülerek görüyoruz ki yaşayış tarzımızdaki değişim doğamıza uygun olan hareketli yaşam tarzını baltalıyor. Teknolojiye daha çabuk ulaşma her geçen gün farklı bir boyuta kayıyor. Artık sokaklardan çekildi insanlar.

 

Evlerin en kuytu köşelerinde hareketten uzak telefonların içinde yaşıyor. Her gecen gün biraz daha bağımlı hale geliyor. Endüstriyelleşmiş dünya devi birçok ülke de bu sıkıntının içine düşmüş durumda. Obezite adeta deprem sonrası oluşan tsunami gibi durdurulmaz bir şekilde ilerliyor,

 

tsunaminin verdiği zararlar elbette bir şekilde düzelir yıkılan binalar yapılır zarar gören yollar tamir edilir ama insanları heder olmuş bir toplumun yaşamış olduğu felaketten daha büyük bir felaket yoktur. 


Ülkelerin insanları çınar ağaçlarına benzer kökleri yaşlılardır onun gövdesi gençlerdir ve en nihayetinde çınarın büyüyüp dört bir yana ulaşmasını sağlayan dalları ise çocuklardır. Eğer bu iki yapıdan biri bile özelliğini kaybederse çınar artık ayakta duramaz ve bir müddet sonra yıkılır gider. 


İnsanlık tarihi boyunca savaşlar meydana gelmiş, gençler yok olmuş ama ülkelerin hafızası olan yaşlılar ülkelerini ayakta tutmuşlar ya da büyük felaketlerden sonra gençler çıkıp enerjileri ve fikirleriyle başka başka ufuklar sunmuşlardır. Günümüzde çınarlarımızın kökü de gövdesi de dalları da çatırdamakta, hareketsiz ve bağımlı yaşamın sonuçları günden güne ağır faturalar olarak önümüze sunulmaktadır. 


Toplumlar artık evlerinden çıkıp alışveriş yapmıyorlar her şeyi bir tıkla halledip sonra da bu ne rahatlık diyorlar, Karda donmak üzere olan insanlara uyku, dünyadaki en tatlı şey gelir ancak uyursan bir daha gözlerini açamazsın.

Şuan toplumlar felaketlerine âşık olmuş durumda kaçınılmaz sona olağan süratle ilerlemektedirler.

 

Peki, bu karamsar durumdan çıkmanın yolu nedir? İnsan yaratılışının doğasına sahip olan hareketli yaşam için elimizden geleni yapmak...

Sahi nedir bu hareketli yaşam neden bu kadar önemli. İnsan zihni ile hareket etmenin nasıl bir bağlantısı var. Bunu birkaç örnekle açacak olursak düzenli spor yapan bir insanın beden gücü ve özgüveninin artmasının yanında beyindeki sinapsların iletişiminin daha etkili gerçekleştiği ve zihin faaliyetlerini olumlu etkilediği binlerce bilimsel deneyle ispatlanmıştır. Başka bir örnek, onlarca yıl önce Fransa’da yapılmış ve gerçeği gün ışığı gibi ortaya çıkarmıştır.

 

Yapılan araştırmada öğrenciler iki gruba ayrılmıştır. Bir grup öğrenciye 4 saat derse girdikten sonra öğle arasında mecburi voleybol oynatılmış, diğer gruba ise ders çalışması için ortam hazırlanmıştır.

Bazı veliler bu duruma tepki göstermişlerdir. (Tepki gösteren grubun kim olduğunu tahmin etmek sizin için zor olmayacaktır!) Çocuklarının öğleden sonraki ders başarısının düşmesinden endişe ettiklerini belirtmişlerdir.

 

Fakat proje sonu geldiğinde sabah derslerinden sonra spor yaparak derse giren öğrencilerin ders başarısının arttığı gözlemlenmiş ve Fransa’da bu ulusal bir politika haline dönüştürülmüş, öğle aralarında ders çalışmak yasaklanmıştır. Bu ve benzeri binlerce örnek sayılabilir ve her seferinde bizden olmayanı öve öve bitiremeyebiliriz.

 

Aslında şöyle bir dönüp bir bakarsak kültürümüzde hiç de küçümsenmeyecek bir altyapı olduğunun farkına varırız.  Mesela İbn-i Sina’nın yüzyıllar önce yazdığı tıp kitabı hâlâ geçerliliğini korumuştur. 

 

Peki, kendisine sağlıkla ilgili tavsiyede bulunmasını isteyen dönemin hükümdarına ne tavsiye etmiştir:
Uzun yaşamak istiyorsan uzun yürüyeceksin!
Hareket edeceğiz, spor yapacağız ve sonunda sağlıklı bireyler olarak vatanımıza, milletimize bedenimizle ve zihnimizle hizmet edeceğiz. Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunduğunu atalarımız binlerce yıllık tecrübeleriyle anlatmaya çalışmıştır bizlere.
Buradan hareketle nasıl bir sonuca varacağız, çözüm nedir? Toplumun hiçbir kesimini ihmal etmeden hareket etmeye teşvik edeceğiz. Gençlerimizi sosyal medyanın sanallığından alıp gerçek bir maçta efor sarf etmenin tadına varmalarını sağlayacağız.

 

Bir basket topunun çemberin etrafına çarpıp tekrar oyun alanına döndüğündeki duygu değişiminin sahiplenmesini yaşatacağız. Yaşlılarımız ellerinden telefonlarını bırakacak, uzun yürüyüşlerinde zihinlerinin tazelendiğini, hâlâ hayatta olduklarının ve bunun bir anlamının olduğunu kanıksamalarını sağlayacağız.

 

Bunu başardığımız gün dönüp arkamıza bakıp biz de yapıyoruz diyebileceğiz. Filmin sonunda herkesin mutu olduğu bir sona ulaşmak dileğiyle hareketle kalın, esen kalın!

 

UNUTMA: Ülkelerin zenginlikleri altınla gümüşle değil, sahip olduğu sağlıklı bireyleriyle ölçülür. 
Kitap Tavsiyesi: Sefiller (Victor Hugo) 

  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI